2- Savaşta ölen ilk Amerikan askeri, 1940 yılında Finlandiya'da Ruslar tarafından öldürülmüştür.
3- Savaşta ölen en yüksek rütbeli Amerikan askeri, Korgeneral Lesley McNair idi ve Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından öldürülmüştü.
4- Savaştaki en genç Amerikan askeri, Deniz Kuvvetleri'nde görev yapan 12 yaşındaki Calvin Graham'dı. Graham katıldığı bir muharebede yaralanmış ve yaşı hakkında yalan söylediği için ordudan ihraç edilmişti. (Yaptığı hizmetin karşılığında kazandığı hakları sonradan Amerikan Kongresi tarafından iade edilmiştir.)
5- Pearl Harbor baskınının olduğu dönemde, Amerikan Donanma Komutanlığı'nın adı CINCUS (İngilizce "sink us" diye telafuz edilir. Türkçe manası, "bizi batırın") idi, Amerikan 45. Piyade Tümeni'nin omzunda taşıdığı tümen sembolü Swastika (gamalı haç) idi ve Hitler'in kişisel treninin adı da "Amerika" idi. Bunların hepsi sonradan değiştirilmiştir.
6- Amerikan Hava Kuvvetleri, Deniz Piyadeleri'nden daha fazla kayıp vermiştir. Havacıların tamamlamaları gereken 30 görevi yerine getirmeye çalışırken ölme ihtimalleri %71'di. Bombardıman uçakları korumasız değillerdi. Bir B-17 bombardıman uçağı, taşıdığı 4 ton bombanın yanı sıra, 1,5 ton da makineli tüfek mermisi taşırdı. Amerikan 8. Hava Kuvvetleri toplam 6098 düşman uçağı düşürmüştür. Bu harcanan her 12700 mermi için 1 düşman uçağı demektir.
7- Almanya'nın enerji sıkıntısı o kadar büyüktü ki, yapılan bir araştırmaya göre, eğer savaş boyunca Alman sanayi tesislerine atılan bombaların %1'i Alman elektrik santrallerine atılsaydı, Alman sanayisi çökerdi.
8- Genel olarak bakınca, "ortalama savaş pilotu" diye bir şey yoktu. Ya bir astınız, ya da bir hedef. Örneğin Japon hava ası Hiroyoshi Nishizawa, toplamda 80'den fazla düşman uçağı düşürmüştü ama bir kargo uçağında seyahat ederken, uçağın düşürülmesiyle ölmüştü.
9- Avcı uçaklarında, nişan almaya yardım etmesi için, her 5 mermiden birinin izli mermi olması usulü uygulanırdı. Ama bu bir hataydı. İzli mermilerin farklı bir balistiği vardı. İzli mermiler uzak mesafede bir hedefi vuruyorsa, normal mermilerin %80'i hedefi ıskalıyordu. İzli mermiler, düşman pilotuna yerinizi belli etmeye yarıyordu. Ayrıca en kötüsü ise, mermi şeridinin sonuna, merminizin bittiğini gösteren seri halde dizili bir sıra izli mermi idi. Bu düşmanın öğrenmemesi gereken bir durumdu. İzli mermi kullanmayı bırakan filolar gördüler ki, başarı oranları iki katına çıkmış ve verdikleri kayıplar azalmıştı.
10- Ren Nehrine ulaşan Müttefik askerlerinin ilk yaptıkları şey, nehre işemek olmuştu. Bu en düşük rütbeli erden, Winston Churchill'e (nehre işemesini şova dönüştürmüştür), Churchill'den General Patton'a (nehre işerken çekilmiş fotoğrafları vardır) kadar değişmeyen bir hareketti.
11- Alman Me-264 bombardıman uçakları New York şehrini bombalayabilecek kapasitedeydiler ama alınacak sonuç, verdikleri çabaya değmiyordu.
12- Savaşta, yellendikleri için ölen havacılar vardı. (20000 ft. yüksekliğe çıkan ve kabin basıncı olmayan bir uçakta, mide gazlarının hacmi %300 oranında artar!)
13- Ruslar 500'den fazla Alman uçağını, havada çarparak yokettiler. Ayrıca çoğu zaman mayın tarlalarını, üzerinde yürüyerek temizlerlerdi. Stalin'in dediği gibi: "Sovyet Ordusu'nda kahraman olmamak cesaret ister."
14- Amerikan Kara Kuvvetleri'nin, Amerikan Deniz Kuvvetleri'nden daha fazla gemisi vardı.
15- Alman Hava Kuvvetleri'nin bünyesinde; 22 piyade tümeni, 2 zırhlı tümen, 11 hava indirme tümeni vardı. Bunların hiçbiri hava indirme görevi yapmaya müsait değildi. Ama Alman Kara Kuvvetleri'nin elinde hava indirme yapabilen birlikler mevcuttu.
16- Amerikan Ordusu Kuzey Afrika'ya çıktığında, gerekli malzemelerin yanı sıra, 3 adet Coca Cola şişeleme makinesi getirmişlerdi.
17- Normandiya'da esir alınan ilk Alman birlikleri arasında Koreliler de vardı. Bunlar, önce Japonlar tarafından zorla savaştırılmış ve Ruslara esir düşmüşlerdi. Sonra Ruslar tarafından zorla savaştırılmış ve Almanlar'a esir düşmüşlerdi. Sonra da Almanlar tarafından zorla savaştırılarak Amerikalılara esir düşmüşlerdi.
18- Graf Spee asla batırılamadı. Mürettebatın gemiyi batırma girişimi başarısız olmuştu. Üzerinde Almanya'nın en yeni radar sistemi olan gemi, İngiltere tarafından satın alındı.
19- Yoğun topçu ve hava bombardımanının ardından, 35000 Amerikalı ve Kanadalı asker Kiska Adası'nın kıyılarına çıktılar. Çıkarmada, 21 asker çatışırken öldü. Eğer adada Japon askerleri olsaydı, sonuç daha vahim olabilirdi.
20- Japonlar'ın tanklarla mücadele taktiği şöyle idi, çok büyük bir top mermisi, sadece burnu dışarıda kalacak şekilde yere gömülürdü. Düşman tankı, merminin olduğu yere yeterince yaklaşınca, oraya gizlenmiş bir Japon askeri elindeki çekiçle merminin burnuna vurarak, mermiyi patlatırdı.
"Silahların yetersizliği, mağlubiyet için bahane değildir." Korgeneral Mataguchi
21- MISS ME isimli Piper Cub (J-3 Cub) model uçak, Amerikan topçusuna hedef tarifi yaparken, hemen yakınında bir Alman uçağının da Alman topçusuna gözetleme yaptığını gördü. Hemen Alman uçağına yaklaştı. Uçakların ikisi de silahsız olduğu için yardımcı pilotla berbaber tabancalarını çekerek Alman uçağına mermi yağdırmaya başladılar ve onu inmeye zorladılar. Hemen arkalarından kendileri de indiler ve Almanları esir aldılar. Ama Piper Cub model uçakları sadece 2 kişilik oldukları için, Almanları nereye sığdırdıkları bilinmiyor.
22- Waffen SS'in Alman olmayan asker sayısı, Alman olanlardan daha çoktu.
23- Almanya'nın savaş ilanı yaptığı tek ülke ABD idi.
24- Japonlar Hong Kong'a saldırırken, İngiliz subayları, Kanadalı piyadelerin savunma için subay gazinosuna mevzilenmelerine karşı çıktılar. Subay gazinosuna, er ve erbaşların girmesi yasaktı.
25- Nükleer fizikçi Niels Bohr, Danimarka'da Almanlar'ın elinden kılpayı kurtarılmıştı. Danimarkalı direnişçiler, Almanlarla çatışırken, o da evinin arka kapısından, elinde, içinde paha biçilmez ağır su (nükleer bomba yapımında kullanılan önemli bir madde) bulunan bir bira şişesiyle kaçmıştı. Bu gözü gibi baktığı şişeyle İngiltere'ye ulaştı. Ama sonradan, şişenin içindekinin bira olduğu anlaşıldı. Muhtemelen, ağır suyu da bir Alman askeri içmişti...
http://koltukgenerali.blogspot.com/2007/08/2-dnya-sava-hakknda-bilmedikleriniz.html
Daha önceden burada 2. Dünya Savaşı Hakkında Bilmedikleriniz isimli çalışmayı yayınlamıştık. İlk defa duyduğum o bilgiler benim için de çok ilginçti. Okuyan arkadaşlar da beğendiklerin dile getirdiler. Bu çalışmayı devam ettirmek istiyordum. Biraz araştırma yaptıktan sonra James F. Dunnigan ve Albert A. Nofi imzalı Dirty Little Secrets of World War II(2. Dünya Savaşı'nın Küçük Kirli Sırları) isimli kitaba ulaştım. Daha önceki yazı bir web sitesinden çeviriydi. Bu seferki bilgileri bu kitap içerisinden kendim seçtim ve çevirdim. İşte başlıyoruz:
1) 1. Dünya Savaşı'ndaki kayıpların %95'i asker, %5'i ise sivildi. 2. Dünya Savaşı'nda ise bu oranlar %33 asker, %67 sivil olmuştu.
2) 1944 ortalarına gelindiğinde, Alman Ordusu'ndaki askerlerin %35'i en az bir kere, %11'i en az iki kere, %6'sı üç kere, %2'si dört kere, ve %2'si de 4 kereden fazla yaralanmıştı. Savaş sırasında kayıplar yüzünden ortalama bir subay pozisyonu 9.2 kere değiştirilmişti.
3) Tropik bölgelerde yapılan muharebelerde sıcak en büyük düşmandı. Müttefikler 1942-43 yılları arasında sıcak yüzünden %15-20 oranında zayiat verdiler. Bunların %2'si ölmüştü.
4) Savaşta Amerikan Ordusu'nda görev yapan askerlerin %27'si okul çağlarında ara sıra okulu astıklarını itiraf etmişlerdi. Yine askerlerden %5'i kendi okul asma alışkanlıklarının kronik olduğunu söylemişlerdi. Savaş sırasında birliklerinden firar eden askerlerin %67'si bu kronik okul kaçaklarıydı.
5) Alman Generali Erwin Rommel'i herkes bilir. Çöl Tilkisi lakabıyla ün yapmış Alman general, savaştaki tek Rommel değildi. Almanların Polonya'yı işgal ettiklerinde Varşova'daki Polonya birliklerinin başında Tümgeneral Juliuz Rommel vardı. İki Rommel arasında akrabalık olup olmadığı bilinmiyor.
6) 1940'ta Fransa'da yaşanan muharebelerde İngiliz tanklarının sadece %25'i Almanlar tarafından savaş dışı bırakılmıştı. Geri kalan tanklar mekanik arızalar sonucu kullanılmaz hale gelmişti. Bu yine de Fransız Ordusu'na göre daha iyi bir orandı. Fransız tanklarının neredeyse yarısı, Fransız Ordu politikası gereğince 5 saatlik yetecek yakıt verilmesi yüzünden, yakıt yetersizliği nedeniyle terkedilmişti.
7) 1890'larda casusluk suçuyla yargılanmasıyla ünlenen Fransız Yahudisi kurmay subay Alfred Dreyfus'un torunu İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde pilot olarak görev yaparken Britanya Savaşı esnasında ölmüştü. Fransa topraklarına ayak basmaları yasaklandığı halde, Fransa için hizmet veren diğer kişiler, Fransız Yabancı Lejyonu'nda görev yapan Bourbon Hanedanı'nın taht varisi Paris Kontu ile Napoleon'un soyundan gelen Prens Bonaparte idi.
8) Erwin Rommel, 1941-43 yıllarında Afrika'da görev yaparken yanında devamlı düşmanı Sir Archibald Wavell'in Generaller ve Generallik Sanatı isimli kitabını taşırdı.
9) Savaşın bilinmeyen kayıpları arasında Londra'ya yapılan Alman bombardımanlarında geceleri uygulanan karartmalar esnasında farklı otomobil kazaları sonucu ölen 40 sivil de yeralmaktadır.
10) Savaşta Leningrad'a düşen ilk Alman bombası, hayvanat bahçesindeki bir fili öldürmüştür.
11) Savaşta ABD, Sovyetler'e binlerce tank ve zırhlı araç göndermişti. Bu araçlar gemilerden indiği gibi cepheye yollanıyordu. Üzerlerinde yazan rakamlar ve İngilizce yazılar, Kiril alfabesi kullanan Ruslar için bir şey ifade etmiyordu. Ama Ruslar batıya doğru ilerledikçe Latin alfabesi kullananan ülkelerin topraklarına girdiler. Bu ülkelerdeki halk yazıları anlamasa da tahmin edebiliyorlardı. Bu yazılar için yapılan en popüler açıklamalardan biri "USA" için yapılmış olanıydı: Ubiyat Sukensyna Adolfa( O... Çocuğu Adolf'u Gebertin) Tanklar'ın nereden geldiğini bilen bir çok Rus askeri olmasına rağmen, hepsi fikirlerini kendilerine sakladılar. Çünkü devir Stalin devriydi.
12) Sovyetler Birliği'nde 1923 yılında doğan erkeklerin %80'i savaştan sağ kurtulamamıştı. Aynı dönemlerde doğan kadınlar da şanssızdı zira evlenecek erkek bulamamışlardı. Savaş sonrası Sovyet hükümeti, evli olsun veya olmasın tüm erkeklerin bu dul kadınların çocuk yapmalarına yardım etmesi emrini vermişti. Soğuk Savaş'ın bittiği dönemlerde göze çarpan fakir ve yaşlı Rus kadınlarının tamamı 1920'li yıllarda doğmuş, aile kurma hayalleri 2. Dünya Savaşı'nda yok olmuş şanssız kadınlardı.
13) 2. Dünya Savaşı'nın en meşhur şarkısı şüphesiz sevgilisini kışla kapısındaki lambanın altında bekleyen kızın hikayesini anlatan Lili Marlene isimli şarkıdır. Şarkı 1923'te 1. Dünya Savaşı gazisi Hans Leip tarafından yazılmış, 1936'da Norbert Schultze tarafından bestelenmiştir. 1939'da Lala Andersen tarafından seslendirilen şarkı Almanya'da çok popüler olmuştur. Almanlar'ın Belgrad'ı işgalinden sonra Belgrad'da kurdukları ordu radyosu istasyonundaki bir subayın, Afrika Korps'da görev yapan yakın bir arkadaşı vardır. Arkadaşının bu şarkıyı çok sevdiğini bilen bu subay ilk kez 18 Ağustos 1941'de radyoda bu şarkıyı çalmıştı. Daha sonra da her gece 9:55'te programını bitirirken bu parçayı çalmaya devam etti. Alman silah arkadaşlarının sevdiği bu şarkı, Afrika'da beraber görev yaptıkları İtalyanlar'ın da diline dolandı. Yine bu dönem Afrika'da görev yapan İngiliz askerleri de şarkıyı, BBC türünde yayın yapan İngiliz radyolarından daha kaliteli müzikler çalan Alman Belgrad Radyosu'nu dinledikleri için dinleyip aşina olurlar. Sonradan Tunus'taki muharebelerde Amerikalılar da İngilizler'den duydukları bu şarkıyı çok beğendiler. Şarkı daha sonradan Nazi karşıtı Alman şarkıcı Marlene Dietrich tarafından seslendirilip, bir çok farklı dile çevrilince daha da popüler hale geldi. Bu şarkı, savaşta sonra her milletten gazi için önemli bir şarkı olarak yerini korudu. Leip ve Schultze'de telif hakları dolayısıyla 1970'lerin ilk yıllarına kadar senede ortalama 4000 Dolar gelir elde etmişlerdi.
14) Normalde Danimarka toprağı olan İzlanda, coğrafi konumu nedeniyle Alman işgalinden kurtulmuştu. Kendilerini korumak için önce İngilizler'i, sonra Amerikalılar'ı çağırdılar. Yine de hayat savaştan öncekinden farklı gitmiyordu ve sakindi. Sonunda İzlandalılar 1944'te bağımsızlıklarını ilan ettiler. O sıralar Almanlar tarafından ev hapsinde tutulan Danimarka Kralı 10. Christian, kendine isyan eden kullarına bir tebrik telgrafı göndermişti.
15) Erkek kılığına girip, Fransız Ordusu'na katılan ve muharebe esnasında ölen Collette Nirouet isimli genç kıza, savaştan sonra gıyabi olarak Croix de Guerre (Savaş Haçı) madalyası verilmiştir.
16) Rommel'in Gazala Muharebesi'nden sonra geri çekilen İngilizler'i takip eden 33. Keşif Taburu, 26-27 Haziran 1942'de, 24 saat içinde düşman mukavemetine rağmen 158,7km yol katederek dünya rekoru kırmıştır.
17) Japonlar ordu cerrahlarının yeteneklerini arttırmaları ve yeni cerrahi teknikler geliştirmeleri için savaş esirleri üzerinde ameliyatlar yapmalarına müsade etmişlerdir. Japonların elindeki ilaç stoğu az olduğu için bu ameliyatlar genelde anestezi olmadan yapılmaktaydı.
18) 1943 yılında Avrupa'da üretilen 4.4 milyon makasa Alman Ordusu tarafından el konulmuştur. Yine 6.2 milyon ıstampaya da Alman Ordusu'nun kırtasiye ihtiyaçları dolayısıyla el konulmuştur. Alman Ordusu'nun o dönemki toplam mevcudunun 7 milyon olduğunu hatırlatmakta fayda var.
19) Okinawa açıklarında düşman kamikaze uçaklarının uçak gemilerine ve nakliye gemilerine ulaşmalarını engellemek için karakol görevinde bulunan bir Amerikan destroyeri, kamikazelerin uçak gemilerine devam etmeyip kendilerine dalmasından bir hayli rahatsızdı. En sonunda destroyer mürettebatı geminin üzerine uçak gemilerini işaret eden ve üzerinde "UÇAK GEMİLERİ BU TARAFTA" yazan bir uyarı yazısı astılar. Japon pilotları bu yazıyı gördüler mi veya okuyabildiler mi bilinmiyor ancak şurası bir gerçek ki bu olay karakol görevinin tehlikesine bir örnektir. Savaşta Japon uçakları tarafından batırılan gemilerin çoğunluğu destroyerlerdir.
20) Pearl Harbor baskınındaki sivil kayıpların büyük çoğunluğu düşman uçaklarına ateş edildikten sonra tekrar yere düşen uçaksavar mermileri yüzündendir.
21) Japon as pilotu Hriyoshi Nishizawa, 1942 yazında Solomon Adaları üzerinde bir muharebeye tutuşmuş ve 6 Amerikan uçağı düşürmüştür. Uçağı da ağır hasar almıştır. Üsse geri dönemeyeceğini düşünen Nishizawa, bir Amerikan uçağı daha bulup onu da intihar saldırısıyla düşürmeye niyetlendiyse de, etrafta hiç Amerikan uçağı bulamamış ve zar zor üsse dönmüştür. Bu klasik bir Japon avcı pilotu davranışıdır. Japon pilotlarının bir çoğu hasarlı uçaklarıyla yaptıkları intihar saldırılarıyla bir uçak daha düşürmeyi başarmışlardır.
22) Pasifik'te yaşanan uçak kayıplarının %25'i düşman tarafından yapılmıştır. Geri kalan %75'lik kayıp; hava durumu, uçak gemilerinden kalkışın güçlüğü, kötü havaalanları ve tropik iklim gibi nedenlerdendir.
23) Yeni Gine'de yaşanan muharebelerde morali artırmak için Avustralyalı bir subay kendi emrindeki bölükler arasında kamuflaj tasarlama yarışması düzenlemiş ve birinci gelen bölüğü Avustralya'ya izne göndereceğini bildirmiştir. Sıkı bir mücadele sonrası kazanan 39. Tabur'a bağlı bir bölük izinli olarak Avustralya'ya yollanmıştır. Avustralya'ya inen bölük personelinin tamamı firar ederek kayıplara karışmıştır.
24) 2. Dünya Savaşı'nın üç önemli liderinin ortak bir atası vardı. Taunton, Massachusetts'den Sarah Barney Belcher. Bu ortak ata sayesinde Amerikan Generali Douglas McArthur, İngiliz Başbakanı Winston Churchill'in sekizinci göbekten kuzeni ve Başkan Franklin D. Roosevelt'in de altıncı göbekten kuzeniydi.
25) 1950'lerin başında İngiliz Ordusu Malaya'daki komünist gerillalara karşı bir operasyon başlatmıştı. Operasyona bir Gurkha Taburu da katılmıştı. Operasyon sırasında, bir başka Gurkha'ya rastlanıldı. Bu Gurkha 1941'de bu bölgede Japonlarla savaşırken birliği tamamen imha edildiği için saklanmış ve sonradan savaşı Japonların kazandığına kani olmuştur. Ama aradan geçen bunca yıla rağmen teslim olmayıp Kral'a sadık kalmıştır.
26) 2. Dünya Savaşı'nda Amerikan'ın planladığı gizli bir psikolojik savaş operasyonlarından biri de Japonlar'ın kutsal saydığı Fuji Dağı'nı kırmızıya boyayarak Japonlar'ın moraline darbe vurmaktı. Tabi en sonunda birisi çıkıp operasyon için gereken uçak sayısı ve boya miktarını hesaplayınca, plandan vazgeçildi.
27) Japonlar'ın Pearl Harbor Baskın'ını haber alan Hitler'in sevinci kbir kaç dakika içinde öfkeye dönüştü. Çünkü askeri danışmanlarından hiçbiri Pearl Harbor'un yerini bilmiyordu.
28) Hitler' karşı düzenlenen Temmuz 1944 suikastinden sonra idam edilen Alman istihbarat şefi Amiral Wilhelm Canaris'in eşi Erika Waag Canaris'e, uzun yıllar CIA başkanlığı yapan Allen Dulles tarafından emekli maaşı bağlanmıştı.
1) 1. Dünya Savaşı'ndaki kayıpların %95'i asker, %5'i ise sivildi. 2. Dünya Savaşı'nda ise bu oranlar %33 asker, %67 sivil olmuştu.
2) 1944 ortalarına gelindiğinde, Alman Ordusu'ndaki askerlerin %35'i en az bir kere, %11'i en az iki kere, %6'sı üç kere, %2'si dört kere, ve %2'si de 4 kereden fazla yaralanmıştı. Savaş sırasında kayıplar yüzünden ortalama bir subay pozisyonu 9.2 kere değiştirilmişti.
3) Tropik bölgelerde yapılan muharebelerde sıcak en büyük düşmandı. Müttefikler 1942-43 yılları arasında sıcak yüzünden %15-20 oranında zayiat verdiler. Bunların %2'si ölmüştü.
4) Savaşta Amerikan Ordusu'nda görev yapan askerlerin %27'si okul çağlarında ara sıra okulu astıklarını itiraf etmişlerdi. Yine askerlerden %5'i kendi okul asma alışkanlıklarının kronik olduğunu söylemişlerdi. Savaş sırasında birliklerinden firar eden askerlerin %67'si bu kronik okul kaçaklarıydı.
5) Alman Generali Erwin Rommel'i herkes bilir. Çöl Tilkisi lakabıyla ün yapmış Alman general, savaştaki tek Rommel değildi. Almanların Polonya'yı işgal ettiklerinde Varşova'daki Polonya birliklerinin başında Tümgeneral Juliuz Rommel vardı. İki Rommel arasında akrabalık olup olmadığı bilinmiyor.
6) 1940'ta Fransa'da yaşanan muharebelerde İngiliz tanklarının sadece %25'i Almanlar tarafından savaş dışı bırakılmıştı. Geri kalan tanklar mekanik arızalar sonucu kullanılmaz hale gelmişti. Bu yine de Fransız Ordusu'na göre daha iyi bir orandı. Fransız tanklarının neredeyse yarısı, Fransız Ordu politikası gereğince 5 saatlik yetecek yakıt verilmesi yüzünden, yakıt yetersizliği nedeniyle terkedilmişti.
7) 1890'larda casusluk suçuyla yargılanmasıyla ünlenen Fransız Yahudisi kurmay subay Alfred Dreyfus'un torunu İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde pilot olarak görev yaparken Britanya Savaşı esnasında ölmüştü. Fransa topraklarına ayak basmaları yasaklandığı halde, Fransa için hizmet veren diğer kişiler, Fransız Yabancı Lejyonu'nda görev yapan Bourbon Hanedanı'nın taht varisi Paris Kontu ile Napoleon'un soyundan gelen Prens Bonaparte idi.
8) Erwin Rommel, 1941-43 yıllarında Afrika'da görev yaparken yanında devamlı düşmanı Sir Archibald Wavell'in Generaller ve Generallik Sanatı isimli kitabını taşırdı.
9) Savaşın bilinmeyen kayıpları arasında Londra'ya yapılan Alman bombardımanlarında geceleri uygulanan karartmalar esnasında farklı otomobil kazaları sonucu ölen 40 sivil de yeralmaktadır.
10) Savaşta Leningrad'a düşen ilk Alman bombası, hayvanat bahçesindeki bir fili öldürmüştür.
11) Savaşta ABD, Sovyetler'e binlerce tank ve zırhlı araç göndermişti. Bu araçlar gemilerden indiği gibi cepheye yollanıyordu. Üzerlerinde yazan rakamlar ve İngilizce yazılar, Kiril alfabesi kullanan Ruslar için bir şey ifade etmiyordu. Ama Ruslar batıya doğru ilerledikçe Latin alfabesi kullananan ülkelerin topraklarına girdiler. Bu ülkelerdeki halk yazıları anlamasa da tahmin edebiliyorlardı. Bu yazılar için yapılan en popüler açıklamalardan biri "USA" için yapılmış olanıydı: Ubiyat Sukensyna Adolfa( O... Çocuğu Adolf'u Gebertin) Tanklar'ın nereden geldiğini bilen bir çok Rus askeri olmasına rağmen, hepsi fikirlerini kendilerine sakladılar. Çünkü devir Stalin devriydi.
12) Sovyetler Birliği'nde 1923 yılında doğan erkeklerin %80'i savaştan sağ kurtulamamıştı. Aynı dönemlerde doğan kadınlar da şanssızdı zira evlenecek erkek bulamamışlardı. Savaş sonrası Sovyet hükümeti, evli olsun veya olmasın tüm erkeklerin bu dul kadınların çocuk yapmalarına yardım etmesi emrini vermişti. Soğuk Savaş'ın bittiği dönemlerde göze çarpan fakir ve yaşlı Rus kadınlarının tamamı 1920'li yıllarda doğmuş, aile kurma hayalleri 2. Dünya Savaşı'nda yok olmuş şanssız kadınlardı.
13) 2. Dünya Savaşı'nın en meşhur şarkısı şüphesiz sevgilisini kışla kapısındaki lambanın altında bekleyen kızın hikayesini anlatan Lili Marlene isimli şarkıdır. Şarkı 1923'te 1. Dünya Savaşı gazisi Hans Leip tarafından yazılmış, 1936'da Norbert Schultze tarafından bestelenmiştir. 1939'da Lala Andersen tarafından seslendirilen şarkı Almanya'da çok popüler olmuştur. Almanlar'ın Belgrad'ı işgalinden sonra Belgrad'da kurdukları ordu radyosu istasyonundaki bir subayın, Afrika Korps'da görev yapan yakın bir arkadaşı vardır. Arkadaşının bu şarkıyı çok sevdiğini bilen bu subay ilk kez 18 Ağustos 1941'de radyoda bu şarkıyı çalmıştı. Daha sonra da her gece 9:55'te programını bitirirken bu parçayı çalmaya devam etti. Alman silah arkadaşlarının sevdiği bu şarkı, Afrika'da beraber görev yaptıkları İtalyanlar'ın da diline dolandı. Yine bu dönem Afrika'da görev yapan İngiliz askerleri de şarkıyı, BBC türünde yayın yapan İngiliz radyolarından daha kaliteli müzikler çalan Alman Belgrad Radyosu'nu dinledikleri için dinleyip aşina olurlar. Sonradan Tunus'taki muharebelerde Amerikalılar da İngilizler'den duydukları bu şarkıyı çok beğendiler. Şarkı daha sonradan Nazi karşıtı Alman şarkıcı Marlene Dietrich tarafından seslendirilip, bir çok farklı dile çevrilince daha da popüler hale geldi. Bu şarkı, savaşta sonra her milletten gazi için önemli bir şarkı olarak yerini korudu. Leip ve Schultze'de telif hakları dolayısıyla 1970'lerin ilk yıllarına kadar senede ortalama 4000 Dolar gelir elde etmişlerdi.
14) Normalde Danimarka toprağı olan İzlanda, coğrafi konumu nedeniyle Alman işgalinden kurtulmuştu. Kendilerini korumak için önce İngilizler'i, sonra Amerikalılar'ı çağırdılar. Yine de hayat savaştan öncekinden farklı gitmiyordu ve sakindi. Sonunda İzlandalılar 1944'te bağımsızlıklarını ilan ettiler. O sıralar Almanlar tarafından ev hapsinde tutulan Danimarka Kralı 10. Christian, kendine isyan eden kullarına bir tebrik telgrafı göndermişti.
15) Erkek kılığına girip, Fransız Ordusu'na katılan ve muharebe esnasında ölen Collette Nirouet isimli genç kıza, savaştan sonra gıyabi olarak Croix de Guerre (Savaş Haçı) madalyası verilmiştir.
16) Rommel'in Gazala Muharebesi'nden sonra geri çekilen İngilizler'i takip eden 33. Keşif Taburu, 26-27 Haziran 1942'de, 24 saat içinde düşman mukavemetine rağmen 158,7km yol katederek dünya rekoru kırmıştır.
17) Japonlar ordu cerrahlarının yeteneklerini arttırmaları ve yeni cerrahi teknikler geliştirmeleri için savaş esirleri üzerinde ameliyatlar yapmalarına müsade etmişlerdir. Japonların elindeki ilaç stoğu az olduğu için bu ameliyatlar genelde anestezi olmadan yapılmaktaydı.
18) 1943 yılında Avrupa'da üretilen 4.4 milyon makasa Alman Ordusu tarafından el konulmuştur. Yine 6.2 milyon ıstampaya da Alman Ordusu'nun kırtasiye ihtiyaçları dolayısıyla el konulmuştur. Alman Ordusu'nun o dönemki toplam mevcudunun 7 milyon olduğunu hatırlatmakta fayda var.
19) Okinawa açıklarında düşman kamikaze uçaklarının uçak gemilerine ve nakliye gemilerine ulaşmalarını engellemek için karakol görevinde bulunan bir Amerikan destroyeri, kamikazelerin uçak gemilerine devam etmeyip kendilerine dalmasından bir hayli rahatsızdı. En sonunda destroyer mürettebatı geminin üzerine uçak gemilerini işaret eden ve üzerinde "UÇAK GEMİLERİ BU TARAFTA" yazan bir uyarı yazısı astılar. Japon pilotları bu yazıyı gördüler mi veya okuyabildiler mi bilinmiyor ancak şurası bir gerçek ki bu olay karakol görevinin tehlikesine bir örnektir. Savaşta Japon uçakları tarafından batırılan gemilerin çoğunluğu destroyerlerdir.
20) Pearl Harbor baskınındaki sivil kayıpların büyük çoğunluğu düşman uçaklarına ateş edildikten sonra tekrar yere düşen uçaksavar mermileri yüzündendir.
21) Japon as pilotu Hriyoshi Nishizawa, 1942 yazında Solomon Adaları üzerinde bir muharebeye tutuşmuş ve 6 Amerikan uçağı düşürmüştür. Uçağı da ağır hasar almıştır. Üsse geri dönemeyeceğini düşünen Nishizawa, bir Amerikan uçağı daha bulup onu da intihar saldırısıyla düşürmeye niyetlendiyse de, etrafta hiç Amerikan uçağı bulamamış ve zar zor üsse dönmüştür. Bu klasik bir Japon avcı pilotu davranışıdır. Japon pilotlarının bir çoğu hasarlı uçaklarıyla yaptıkları intihar saldırılarıyla bir uçak daha düşürmeyi başarmışlardır.
22) Pasifik'te yaşanan uçak kayıplarının %25'i düşman tarafından yapılmıştır. Geri kalan %75'lik kayıp; hava durumu, uçak gemilerinden kalkışın güçlüğü, kötü havaalanları ve tropik iklim gibi nedenlerdendir.
23) Yeni Gine'de yaşanan muharebelerde morali artırmak için Avustralyalı bir subay kendi emrindeki bölükler arasında kamuflaj tasarlama yarışması düzenlemiş ve birinci gelen bölüğü Avustralya'ya izne göndereceğini bildirmiştir. Sıkı bir mücadele sonrası kazanan 39. Tabur'a bağlı bir bölük izinli olarak Avustralya'ya yollanmıştır. Avustralya'ya inen bölük personelinin tamamı firar ederek kayıplara karışmıştır.
24) 2. Dünya Savaşı'nın üç önemli liderinin ortak bir atası vardı. Taunton, Massachusetts'den Sarah Barney Belcher. Bu ortak ata sayesinde Amerikan Generali Douglas McArthur, İngiliz Başbakanı Winston Churchill'in sekizinci göbekten kuzeni ve Başkan Franklin D. Roosevelt'in de altıncı göbekten kuzeniydi.
25) 1950'lerin başında İngiliz Ordusu Malaya'daki komünist gerillalara karşı bir operasyon başlatmıştı. Operasyona bir Gurkha Taburu da katılmıştı. Operasyon sırasında, bir başka Gurkha'ya rastlanıldı. Bu Gurkha 1941'de bu bölgede Japonlarla savaşırken birliği tamamen imha edildiği için saklanmış ve sonradan savaşı Japonların kazandığına kani olmuştur. Ama aradan geçen bunca yıla rağmen teslim olmayıp Kral'a sadık kalmıştır.
26) 2. Dünya Savaşı'nda Amerikan'ın planladığı gizli bir psikolojik savaş operasyonlarından biri de Japonlar'ın kutsal saydığı Fuji Dağı'nı kırmızıya boyayarak Japonlar'ın moraline darbe vurmaktı. Tabi en sonunda birisi çıkıp operasyon için gereken uçak sayısı ve boya miktarını hesaplayınca, plandan vazgeçildi.
27) Japonlar'ın Pearl Harbor Baskın'ını haber alan Hitler'in sevinci kbir kaç dakika içinde öfkeye dönüştü. Çünkü askeri danışmanlarından hiçbiri Pearl Harbor'un yerini bilmiyordu.
28) Hitler' karşı düzenlenen Temmuz 1944 suikastinden sonra idam edilen Alman istihbarat şefi Amiral Wilhelm Canaris'in eşi Erika Waag Canaris'e, uzun yıllar CIA başkanlığı yapan Allen Dulles tarafından emekli maaşı bağlanmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder